Güzel geçen günün ardından otoparktan eve doğru gidiyorduk. Zeynep Sude'nin bir elini ben diğer elini ise babası tutuyordu. Nerden aklımıza geldiyse oynatalım dedik. Havaya kaldırıp hoop diye zıplatmaya başladık. Asansörlerin oraya gelmiştik ki birden Zeynep Sude ağlamaya başladı. Anne elim acıyor diye :( Ya farketmeden Kubilay fazla çekti kolunu ya da havadayken Zeynep Sude ters bir hareket yaptı bilemiyorum. Eve gittik kırık ya da çıkık olsa kolu şişer ya da dayanamaz çok ağlar diye düşündük..Zaten hemen uyudu. Elini sürekli kontrol etmeye başladık. Şişme yoktu ama sol kolunu hiç hareket ettirmiyordu. Dönse bile kolu hep sabit. Sabah kalktık anne elim acıyor dedi. O zaman doktora gidelim kızım dedim. Doktor lafını duyunca acımıyor demeye başladı ama kolunu da hiç oynatmıyordu. O gün işe geç gittim. Sabah legolarla oynatıp sol elini kullanmasını sağlamaya çalıştım ama yok. Refleksle bile olsa sol elini kullanmıyordu. Belki korkudan kaldırmıyordur diye önce bir izleyelim dedik. Sonra biz geçte olsa işe gittik. Öğleden sonra telefon geldi ki Zeynep Sude ağlıyor, kolunu kesinlikle kıpırdatmıyor diye. Hemen izin alıp eve gittim, Zeynep Sude'yi alıp Çapa'ya götürdüm. Kubilay da direk Çapa'ya geldi. Sağolsun İlknur ablam da çok yardım etti bize. Doktor muayane ettikten sonra film istedi. Röntgen çekildikten sonra kolun dirsekten çıkmış olduğunu öğrendik. Yavrum uff uff deyip duruyor, yaprak gibi titriyordu. Doktor kolu oturturken ben dışarıda bekledim. İçeriye giremedim. Zira dışarıda bile tansiyonum düşmüş bir haldeydim. Allahtan doktor uzmandı da hemen oturtuvermiş. Şimdi bir müddet dikkat etmemiz gerekiyor. Kaynayana kadar yürütürken bile o elden tutmayacağız. Yavrum dinlendikten sonra hemen elini oynatmaya başladı. Nasıl acıyormuş demek..Allah beterinden saklasın..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder